بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
   |   Künye   
Nuralin - bir Hz. Mevlânâ aşığı .....
Anasayfa  |  Önsöz  |  Güncel  |  Aktiviteler  |  Faaliyetler  |  Resimler  |  Videolar  |  Ziyaretci Defteri   
  ALLAH (c.c.)
» Esmāül Hüsnā
» Esmāül Hüsnā - Slayt
  Peygamberimiz (s.a.v)
» Efendimizin Hayatı
» Efendimizin Hayatı - Videolar
» Efendimizin Veda Hutbesi
  Namaz Bilgisi
» Abdest nasıl alınır
» Namaz Duaları
» Namaz Sûreleri
» Namaz nasıl kılınır
» Teravih Namazı
  Dini Bilgiler
» 40 Hadis
» 40 Hadis Videolar
» İslam Barış Dinidir
» Kul Hakkı nedir?
  Mübārek Geceler
» Mübārek Geceler
» Mevlid Kandili - لیلة مواليد
» Regâib Kandili - لیلة الرغائب
» Miraç Kandili - لیلة المعراج
» Berat Kandili - نصف شعبان
» Kadir Gecesi - لیلة القدر
  İlim
» Süleyman Çelebi ve Mevlid
» Hz. Mevlânâ 'nın Hayatı
» Hz. Mevlânâ 'nın bazı sözleri

her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi olHz. Mevlana 'nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları: Canım bedenimde oldukça, kulum, köleyim, seçilmiş Muhammet'in yolunun   toprağıyım. Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse, o kişiden de   bezmişim ben, o sözden de

· A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
· Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak,başka yere koymak.
· Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır. Zararınsa sureti yoktur. Zararda insan elini dişler ama zararın eli yoktur.
· Ağzını kapa ve altın dolu avucunu aç. Ceset cimriliğini bırak da cömertliği seç.
· Ahlaksızların bağırışıyla, yürekli yiğitlerin naraları, tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır.
· Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar
· Akıllı birisinden gelen cefa, bilgisizlerin vefasından iyidir.
· Aklın deveciye benzer, sense devesin. Aklın seni ram eder, ister istemez dilediği yere çeker götürür.
· Alışsan güvercin sallanan kamıştan kaçar mı hiç?O kamıştan göklere uçan yere alışmamış olan güvercin ürker,kaçar.
· Allah ile birleşmek demek, senin varlığının O'nunla birleşmesi demek değildir. Senin yok olmandır.
· Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur..
· Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?
· Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra
· Ana karnındaki çocuğa doğmak, dünyadan göçmektir
· Anlayış,edep şehirlilerdedir. Ziyafet,garip konaklamak da köylülerde.
· Arslanın boynunda zincir bile olsa, bütün zincir yapanlara beydir arslan.
· Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
· Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır..
· Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.
· Ateşin kıvılcımlarıyla al al bir yüzü vardır. Ama yaptığı kötü işe bak, karanlığı seyret.
· Avlanmak istedik mi uçup gittiğimiz yer Kafdağı'dır. Akbaba gibi leş avlamayız biz.
· Ay, yıldızlardan utanır ama yine de cömertliği yüzünden yıldızların arasında bulunur.
· Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur.
· Aynada bir şekil görürsün hani, senin şeklindir o, aynanın değil.
· Aynanın berraklığını yüzüne karşı söylersen, ayna hemen buğulanır, seni göstermez olur.
· Bağış, kine merhemdir.
· Bal çanağının ağzı kapalı. Sen ise, üstünü, yanını yalayıp duruyorsun. Çanağı yere çal.
· Bal yiyen arısından gocunmaz.
· Başın ırmağın suyuna daldı mı, suyun rengini nasıl görebilirsin?
· Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
· Bilginin, iki kanadı vardır, şüphenin tek.
· Bilgiye ulaştı mı ayak, kanat olur.
· Bir gömlek derdine düşeceksin ama belki o gömlek kefen olacaktır sana.
· Bir köpeğin önüne bir çuval şeker koysan bile, onun gönlü yine leş peşindedir. Şekerden ne anlar o?
· Bir kötülük yaptıktan sonra pişmanlık hissetmek Allah'ın inayet ve muhabbetine mazhar olmanın delilidir.
· Bir kuyudan her gün toprak çeker, her gün orayı kazar, eşersen, sonunda arı duru suya ulaşırsın.
· Bir lağımın pis kokusunu koklamak, ruhu kokuşmuş zenginlerle sohbetten yüz misli iyidir.
· Bir mumdan yakılan mumu gören, gerçekten de asıl mumu görmüştür. Düşünenlerin düşündürdükleri...
· Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
· Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
· Biz, tulumla, küple, testilerle tatmin olmayız. Bizi çekip ırmağınıza götürün.
· Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
· Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
· Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu arıyorsun.
· Çalınmış kumaş,devamlı kalmaz insanda. Hırsızı da darağacına götürür.
· Can, doğan kuşuna benzer, beden ona bir tuzak.
· Canım bedenimde oldukça, kulum, köleyim, seçilmiş Muhammet'in yolunun toprağıyım. Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse, o kişiden de bezmişim ben, o sözden de.
· Çayırlıktan, çimenlikten esip gelen yel, külhandan gelen yelden ayırt edilir.
· Cübbe ve sarık ile alimlik olmaz. Alimlik, insanın zatında bulunan bir hünerdir.
· Davud'un elinde mum oluyor, senin elindeyse mum, demire dönüyor.
· Değil mi ki gönül mutfağında yemekler tabak tabak, peki ne diye aşağılık kişilerin mutfağına kase tutacakmışım?
· Demirciliği bilmiyorsan, demirci ocağından geçerken sakalın da yanar, saçın da.
· Denizden bile yerine su koymadan devamlı su alsan, bu işin denizleri çöle çevirir.
· Dert, insana yol gösterir.
· Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
· Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
· Dil, anlamlara bir oluktur adeta, fakat nereden sığacak oluğa deniz?
· Dil, tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.
· Din evinde haset faresi bir delik açar ama kedinin bir miyavlaması ile ürker kaçar.
· Doğan, avdan av getirir, fakat kendi kanadıyla uçar da avlanır. Padişah da bu yüzden onu keklikle, çil kuşuyla besler.
· Doğruluk, Musa'nın asası gibidir. Eğrilik ise sihirbazların sihrine benzer. Doğruluk ortaya çıkınca, bütün eğrilikleri yutar.
· Dostların ziyaretine eli boş gelmek, değirmene buğdaysız gitmektir.
· Dosttan, yakınlardan gelen bir cefa, düşmanın üçyüzbin cefasına bedeldir.
· Dün geçti gitti. Dün gibi, dünün sözü de geçti. Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek.
· Dünya köpüktür. Tanrı sıfatlarıysa denize benzer. Fakat şu cihan köpüğü, denizin arılığına, duruluğuna perdedir.
· Dünya malı, bedene tapanlara helaldir.
· Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.
· Dünyaya demir atmış Karun'u, yer çekti, yuttu. Ulular ulusu İsa'yı gökyüzü çekti, yüceltti.
· Eğer parça buçukta bütünle beraberdir, ondan ayrılmaz diyorsan, diken ye, diken de gülle beraberdir.
· Eğri ayağın gölgesi de eğridir.
· Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
· Ekme günü gizlemek toprağa tohumu saçmak günüdür. Devşirme günüyse tohumun bittiği gündür,karşılığını bulma günüdür.
· Ekmek, beden hapishanesinin mimarıdır.
· Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
· Eşeğin ardını öpmekte bir tat, tuz yoktur. Faydasız yere, sakalını, bıyığını kokutur.
· Eşek, suyun kadrini bilseydi, ayak yerine baş koyardı ırmağa.
· Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.
· Firavun, yüzbinlerce çocuk öldürttü, aradığıysa evinin içindeydi.
· Geminin içindeki su, gemiyi batırır. Geminin altındaki suysa, gemiye arka olur.
· Genişlik, sabırdan doğar.
· Gerçek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sözün kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, söz söyleyenin soluğundan anlaşılır.
· Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
· Göz olgunlaştı mı, temeli, özü görür. Ama kişi şaşı oldu mu parça buçuğu görür ancak.
· Gübre olup bostanın gönlüne giren pislik, yok olur gider de pislikten kurtulur, kavunun, karpuzun lezzetini arttırır.
· Gül solup, gül bahçesi harap olduktan sonra gülün kokusunu nereden duyabiliriz? Gülsuyundan!
· Gümüşün dışı aktır, berraktır ama onun yüzünden el de kararır, elbise de.
· Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen varlığını yaka dur.
· Güneşin ışığı pisliğe vursa bile pislenmez, ışıktır o.
· Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
· Hacca gideceksen, bir hac yoldaşı ara. İster Hint'li olsun, ister Türk, ister Arap. Şekline, rengine bakma, maksadı ne, ona bak.
· Hangi tohum yere ekildi de bitmedi, ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun?
· Hani bir hayvan vardır, porsuktur adı. Dayak yedikçe semirir, büyür, köteği yedikçe daha iyileşir, sopa vuruldukça semirir, insan da gerçekte porsuktur, çünkü o da dert, mihnet sopasıyla büyür, semizleşir.
· Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
· Her korkuda binlerce eminlik vardır,göz karasında onca aydınlık mevcut.
· Herkes güneşi görebilseydi, güneşin ışıklarına delalet eden yıldızlara ne ihtiyaç vardı?
· Hiç ay, yeryüzünde ev sahibi olur mu?
· Hiç köpeğin havlaması, ayın kulağına değer mi?
· Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü.
· Hiçbir şeyden haberi olmayan cansızlardan, gelişip boy atan bitkiye, bitkiden yaşayış, derde uğrayış varlığına, sonra güzelim akıl, fikir, ayırt ediş varlığına geldin.
· Hıristiyanların bilgisizliğine bak ki, asılmış Tanrı'dan medet umuyorlar.
· Hırs, çirkinlikleri bile güzel gösterir.
· Hırsın yemdir, cehennemse tuzak.
· Hırsızlara, kötülere, alçaklara acımak, zayıfları kırıp geçirmektir.
· Hoş, güzel ömür, yakınlık aleminde can beslemektir. Kuzgunun ömrü ise fışkı yemeye yarar.
· Huzurunda bulunmayanlara bile böyle elbiseler, böyle yiyecekler verirse, kim bilir konuğun önüne ne nimetler koyar.
· İçen akıllıysa, aklının parlaklığı daha da artar, fakat kötü huyluysa daha beter olur. Ama halkın çoğu kötü olduğundan, beğenilmez huylara sahip bulunduğundan, içki herkese haram edilmiştir.
· İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dört kanatlı oldukları halde uçamazlar, çünkü ikilik mevcuttur.
· İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir. Görememek ayıbı, göstermemek kusuru, uğursuz nefsin parmağına ait işte.
· İkiyüz batman bala, bir okka sirke döksen, balın içinde erir, gider. Balı tattın mı sirkenin tadını bulamazsın fakat tartarsan bir okka fazla gelir. Demek ki sirke, hem yok olmuştur, hem vardır.
· İman, namazdan daha iyidir. Çünkü namaz beş vakitte, iman ise her zaman farzdır.
· İnanan, inananın aynasıdır.
· İnanmışsan, tatlı bir hale gelmişsen, ölüm de inanmıştır, tatlılaşmıştır. Kafirsen, acılaşmışsan, ölüm de kafirleşir, acılaşır sana.
· İnciyi sedefin içinde ara, hüneri de sanat ehlinden iste.
· İnsan bir ağaca benzer, kökü, ahdinde durmaktır.
· İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır.
· İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir.
· İnsana bütün korku içinden gelir fakat insanın aklı daima dışarıdadır.
· İnsanoğlu, dilinin altında gizlidir. Dil, can kapısının perdesidir. Yel, perdeyi kaldırdı mı ne var, belirir bize.
· Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
· İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
· Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
· Kadınlar, aklı olanlara, gönül sahiplerine pek üstün olurlar. Cahillere gelince, onlar, kadına üstündür. Çünkü tabiatlarında hayvanlık vardır. Sevgi ve acımak, insanlık vasıflarıdır. Hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasıfları.
· Kara odun ateşe eş oldu mu, karalığı gider, tümden ışık kesilir.
· Kasırga pek çok ağaçlar yıkar fakat yeşermiş bir ota ihsanlarda bulunur.
· Kibir kokusu, hırs kokusu, tamah kokusu, söz söylerken soğan gibi kokar.
· Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir.
· Kin, sapıklığın da aslıdır, kafirliğin de.
· Köpekler gibi kızmayı bırak, arslanların gazabına bak. Arslanların gazabını görünce de var, bir yaşına girmiş koyun gibi yavaş ol.
· Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü.
· Korukla üzüm birbirine zıttır ama, koruk olgunlaştı mı güzel bir dost olur.
· Koruktaki su ekşidir ama koruk üzüm olunca tatlılaşır, güzelleşir. Derken küpte yine acır, haram olur fakat sirke olunca ne güzel katıktır.
· Kötü nefis, yırtıcı kuştur.
· Küfürle iman, yumurtanın akıyla sarısına benzer. Onları ayıran bir berzah var, birbirine karışmazlar.
· Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker.
· Kuş seslerini öğrenen kimse, kuş olmadığı gibi aynı zamanda kuşların düşmanı ve avcısıdır.
· Kuş, kafeste kaldıkça başkasının buyruğu altındadır. Kafes kırıldı da kuş uçtu mu, nerede ona geçecek buyruklar?
· Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
· Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır.
· Madem ki hırsızsın, bari o güzelim inciyi çal, madem ki gebe kalıyorsun, bari yüce bir çocuğa gebe kal.
· Madem ki, akıl babandır beden de anan, oğulsan babanın yüzüne bak.
· Mal, sadakalar vermekle hiç eksilmez. Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur.
· Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler
· Mümin bir kopuza benzer. Madem ki inanan kişi feryat edip ağlamada kopuzdur, kopuz kendisine mızrap vuran olmadıkça feryat etmez.
· Mumundur karanlık veren sana. Anlatırdım bunu ama, gönlünün beli kırılıverir. Gönül şişesini kırarsan artık, yaşamak fayda vermez.
· Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
· Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
· Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
· O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
· O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
· O kadar çok koşmayın, o kadar yorulmayın, şu yerin altında çırak ne olmuşsa usta da o olmuştur.
· Öküz, ansızın Bağdat'a gelir, şehri bir baştan öte gezip, dolaşır. Bütün o zevki, hoşluğu, tadı, tuzu görmez de göre göre karpuz kabuğunu görür.
· Oltandaki et lokması, balık avlamak içindir. Öyle lokma ne bağıştır ne cömertlik.
· Ölülerle savaşıp gazilik elde edilmez.
· Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.
· Oyun ,görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır.
· Padişah, töhmet altına alınanı Karun'a çevirir. Artık suçsuzu ne hale kor, onu sen düşün.
· Padişahın adamlarından biri, zindanın burcunu yıksa, zindancının gönlü bu yüzden kırılır mı hiç?
· Peygamberler insanları Allah'a ulaştırmak için gelmişlerdir. İnsanların hepsi bir bedense, kulla Allah birleşmişse kimi kime ulaştıracaklar?
· Pirenin ısırışından meydana gelen yanış, seni yılan soktu mu yok olur gider.
· Pirlik, saçın sakalın ağarması ile elde edilmez. İblisten daha ihtiyar kim var?
· Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.
· Rengi kara bile olsa, bir kişi seninle aynı maksadı güdüyorsa, ona ak de, senin rengindedir.
· Resim, ressama, beni kusurlu yaptın diye söz mü söyleyebilir?
· Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,hepsi de ressamın elindedir,o elden çıkar.
· Rüşvet alan para pul padişahı değiliz. Paramparça olmuş gönül hırkalarını diker, yamarız biz.
· Sabır, genişliğin anahtarıdır.
· Sabır, insanı maksadına en tez ulaştıran kılavuzdur.
· Saman çöpü gibi her yelden titrersin. Dağ bile olsan, bir saman çöpüne değmezsin.
· Şarap kadehtedir ama kadehten meydana gelmemiştir ki. Ağzını,şarabı verene aç.
· Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim"der. Kendinde olmayış,kendiliğinden gelmedi sana,onu sen çağırdın.
· Satrançta piyon yola çıkar da, sonunda yüce vezir olur.
· Sen de sağ eline bir sopa aldın ama senin elin nerede, Musa'nın eli nerede
· Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
· Sen şekillerde kalırsan puta tapıyorsun demektir. Her şeyin şeklini bırak, manasına bak
· Sen, yeni bir çocuk doğurmadıkça, kan tatlı süt haline gelmez.
· Sen, yerdeki yeşillik gibisin, ayağın bağlı. Bir yel esti mi, tam inanca ulaşmadan başını sallarsın.
· Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
· Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.
· Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası, huzur ise bir ibadetin karşılığıdır.
· Sınama, deneme yolunda bilgi, tam inançtan aşağıdır, zindansa yukarı.
· Sokak köpeğine ister altın, ister yünden tasma tak, yine sokak köpeği olmaktan kurtulamaz.
· Somuna benzer bir şey düzsen, emdin mi, şeker gelir ondan, ekmek tadı değil.
· Sonsuzun iki yanı da yoktur, ortası nasıl olabilir?
· Sözle anlatılan şey, yalan bile olsa, kokusu, gerçek olduğunu da haber verir, yalan olduğunu da.
· Sözün eğri olsa da, anlamı doğru bulunsa, sözdeki o eğrilik, Tanrı'ya makbuldür.
· Sözün içini elde etmek için harf kabuğunu yar. Saçlar da sevgilinin yüzünü, gözünü örter.
· Şu deredeki su,kaç kere değişti,yıldızların akisleri hep yerinde.
· Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.
· Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır.
· Susmakla canın özü, yüzlerce gelişmeye ulaşır. Ama söz, dile geldi mi, öz harcanır.
· Tahta içinde yaşayan kurt, o tahtanın fidan olduğu vakit ki halini bilir mi hiç?
· Tam inanç aynası kesilen kişi, kendini görse bile, Tanrı'yı görmüş olur.
· Tanrı yüzünü çirkin yaratmışsa, kendine gel de, hem çirkin yüzlü hem çirkin huylu olma bari.
· Taş, taşlıktan çıkıp yok olmadıkça, mücevher olup yüzüğe takılır mı hiç?
· Tavus kuşu gibi sadece kanadını görme, ayağını da gör.
· Terazide arpa altınla yoldaş olur ama bu, arpanın da altın gibi değerli olmasından değildir.
· Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar.
· Tohum yerde gizlenir de, o gizlenmesi bağın, bahçenin yeşermesine sebep olur.
· Topluluk bizim yanımıza geliyor. Susacak olsak, incinirler. Bir şey söyleyecek olsak, onlara göre söylemek lazım geldiğinden o zaman da biz inciniriz
· Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir.
· Uçan kuş, yeryüzünde kalsa tasalanır, derde düşse ağlayıp inlemeye koyulur. Fakat ev kuşu, kümes hayvanı, yeryüzünde sevinçle yürür, yem toplar, neşeyle koşar durur.
· Ümit, güvenlik yolunun başıdır.
· Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
· Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur.
· Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş.
· Verdiğini geri alan kişi, ***** gibi kusmuğunu yemiş olur.
· Yazı yazılırken eli görmeyen kişi, yazı kalemin oynamasıyla yazılıyor sanır.
· Yemekle dolu karın, şeytanın pazarıdır.
· Yeryüzü ile dağda aşk olsaydı, gönüllerinde bir ot bile bitmezdi.
· Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir..
· Yılan yumurtası da serçe yumurtasına benzer ama aralarında ne kadar fark var.
· Yokluk, varlığın aynasıdır.
· Yoksul, cömertliğin aynasıdır.
· Yol afetleri içinde şehvetten beteri yoktur.
· Yol kesenler olmadıkça ,lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça,sabırlılar ,gerçek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılır?
· Yoldaki bir tepecik seni bunaltmış,oysa önünde yüzlerce dağ var
· Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah'tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası.
· Zıddı meydana çıkaran, onun zıddı olan şeydir. Bal, sirkeyle belirir. 
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız? Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir.

 

Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.   [Hz. Mevlânâ]
Bei W!GUD (wigud) Online-Shop können Sie Qualitativ hochwertige "High-Quality" kompatible Tintenpatronen, Druckerpatronen und Druckertinte für Ihren Drucker günstig kaufen. Bei W!GUD finden Sie günstige Druckerpatronen für alle Tintenstrahldrucker und Faxgeräte.


 
  Güncel Resimler
  Duyurular
» Güncel Duyurular
» Rinteln için Namaz Vakitleri
» Büyüklerle Kur-an Dersi
» Hanımlara Kur-an Dersi
» Öğrencilere Kur-an Dersi
» Aramızdan ayrılanlar
  Hutbeler
» Cuma Namazı ve Hutbe
» Kurban Bayramı Hutbesi
» Ramazan Bayramı Hutbesi
» Haftanın Hutbesi
» Arşivdeki Hutbeler
  Çocuk Bölümü
» Ēizgi Filmler
  İnteressant Linkler
» Kıble Tesbiti
» Altın Çocuk
» Türkçe gazeteleri bedava oku
EkleBunu Sosyal Paylasim Butonu
Herşey ALLAH (c.c.) Rızası için
Tüm Hakları Saklıdır. © 2009-2010   -   Nuralin - bir Hz. Mevlânâ aşığı .....

| Günstige Tintenpatronen | Tintenpatronen |

eXTReMe Tracker